-
1 pek yüzlü
1) бесцеремо́нный, беззасте́нчивый2) бессты́жий; нескро́мный -
2 pek
pek çok (+ sg) sehr viel(e);pek gözlü verwegen;pek pek höchstens;pek söylemek im barschen Ton reden;pek yüzlü fig geradlinig, ungezwungen -
3 pek
1.1) твёрдый, кре́пкий; си́льный2) жёсткий, суро́вый; жесто́кий, немилосе́рдныйpek yürekli — жесто́кий; немилосе́рдный
2.1) весьма́, о́чень, си́льно, кре́пкоpek az — о́чень ма́ло, ничто́жно ма́ло, чуть-чуть
pek güzel — о́чень краси́вый
pek pek — са́мое бо́льшее, максима́льно; в кра́йнем слу́чае
pek söylemek — ре́зко говори́ть
pek şeker — о́чень сла́дкий
pek vurmak — си́льно уда́рить
pek yoruldum — я о́чень уста́л
2) бы́стро◊
pek basmak — ступа́ть твёрдо, уве́ренно◊
pek başlı, başı pek — упря́мый, упо́рный◊
pek canlı — сто́йкий; живу́чий◊
pek gözlü — неустраши́мый, хра́брый; удало́й◊
pek yüzlü — а) прямо́й, нецеремо́нный; беззасте́нчивый; б) толстоко́жий, чёрствый -
4 pek
",-ki 1. very, extremely. 2. very much, a great deal. 3. hard, firm. 4. unyielding, rigid. 5. strong, sound. 6. (moving) fast, speedily. - başlı obstinate, hardheaded. - canlı hardy, tough, (someone) who possesses endurance. - çok 1. a great many; quite a few; a lot of. 2. a great deal, very much. - gözlü bold, courageous, gutsy. - pek at the very most. - söylemek 1. to speak harshly, speak tactlessly. 2. to speak out loud. - yürekli hardhearted. - yüzlü 1. brazen, shameless. 2. very outspoken; tactless." -
5 حسن
IحَسَّنَbezemekAnlamı: süslemek, donatmakIIحَسَن1. keleşAnlamı: çok güzel, çok yakışıklı2. aynalıAnlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel3. âlâAnlamı: pek iyi4. iyiAnlamı: beğenilecek biçimde olan5. güzel6. kıyakAnlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel7. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzelحَسُنَaçılmakAnlamı: biraz iyiyleşmek ve ferahlamakIVحُسْن1. zariflikAnlamı: zarif davranış veya zarif olma durumu, incelik, zarafet2. güzellikAnlamı: coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik3. görkem -
6 yumuşak
"soft; tender; gentle; mild; yielding; pliable. - ağızlı (equine) that takes a bit easily. - başlı compliant; tractable; mild; docile. - damak anat. soft palate. - huylu atın çiftesi pek olur. proverb When a mild-mannered person blows his stack, he blows it in a big way. - su soft water. - yüzlü (someone) who is too kind to refuse a request."
См. также в других словарях:
pek yüzlü — sf. 1) Karşısındakilerin kırılacağını bildiği hâlde duygularını veya isteklerini söylemekten çekinmeyen (kimse) 2) Utanması olmayan, sıkılmaz (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzlü — sf. 1) Yüzü herhangi bir nitelikte olan Yanında ... kapkara yüzlü, bembeyaz dişli lakin çırılçıplak olmayan bir de zenci vardı. R. H. Karay 2) mec. Şımartılmış, yüz bulmuş (kimse) Birleşik Sözler yüzlü yüzlü beş yüzlü çatık yüzlü çok yüzlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
pek — sf. 1) Sert, katı 2) Sağlam, dayanıklı İnsan gülden nazik, taştan pektir. H. R. Gürpınar 3) zf. Gereken, beklenen veya alışılmış olandan çok Pek beğendikleri ve pek sevdikleri hâlde aldatırlar. H. C. Yalçın 4) zf., hlk. Hızlı olarak Pek gittiği… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ottoman military band — A modern mehter marching band Ottoman military bands are thought to be the oldest variety of military marching band in the world. Though they are often known by the Persian derived word mahtar (مهتر; mehter in Ottoman Turkish) in the West, that… … Wikipedia
aldırmak — nsz 1) Alma işini yaptırmak Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım. N. Cumalı 2) i, e Getirtmek Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı. C. Uçuk 3) Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak Bademcik aldırmak.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok — sf. 1) Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı Bana matematik çok kolay geldi. F. R. Atay 2) zf. Aşırı bir biçimde Ben annemi çok severim. Birleşik Sözler çok anlamlı çok ayaklılar çokbilmiş çok çok … Çağatay Osmanlı Sözlük